Sık sık ziyaretine gelirdim. Elini tutardım. Sen de sıkı sıkı kavrardın o eli. Yüzüme bakardın ismimi hatırlamazdın belki ama gözlerimin içine, ta derinlere bakarak derdin ki: Güzel kızım benim..
Küçücük bir çocuktun son zamanlarda.. Bazen yemek yedirirdim sana. Yüzünü buruştururdun yemek yerken tıpkı benim küçükken yaptığım gibi.. Yalnız kaldığında da korkardın. Yalnız kaldığında "Hanım!" diye bağırırdın. Korkardın çünkü..
Ne kadar çok özlüyorum seni bir bilsen.. Yine o yemyeşil gözlerine bakmak istiyorum. Biliyorum gerçekleşemeyeceğini ama yine de.. İstiyorum işte biliyorum ama istiyorum..
Bir anın geldi aklıma. Yine size geldiğim bir gün sen yine yatağında yatıyordun. bu sefer farklıydı ama.. Kollarını iki yana açmıştın. Annenle konuşuyordun. Herkesi çok üzdüğünü, herkese acı çektirdiğini söylüyordun. "Al beni yanına" diyordun. O an anlamıştım birlikte geçireceğimiz son zamanlardı. Sonuna gelmiştik. Ama biliyor musun ben annenin gerçekten de bizim yanımızda olduğunu biliyordum. Ama yine de o acı haberi aldığım gün yıkılmıştım. Evine geldik hemen. Salona yatırmışlardı seni. Bembeyaz bir örtü örtmüşlerdi üzerine. Örtüyü açtım. Doya doya sarıldım sana yanaklarını öptüm ellerini öptüm. Son kez doya doya yaptım hepsini. Bunları gördün mü büyükbaba? Umarım gözyaşlarımı görmemişsindir umarım gözünden kaçmıştır..
Evine gideceğim yine mektubunu gül ağacının altına bırakacağım. En sevdiğin yer biliyorum. Oraya koyma nedenim de senin oraya sık sık gittiğini bildiğim için..
Seni seviyorum..
Alıntı!!